20 Temmuz 2013 Cumartesi

AŞKın etkisi


Son yıllarda yapılan çalışmalarda nörobilim aşık insanların beyinlerinde gerçekleşen olayları incelemeye başladı. Aşık olan birinin beyninde feromon ve tiroksin salgısının arttığı gözlenmiş norepinefrin ve serotonin salgısının da aşık olan kişide tuhaf davranışlara sebep olduğu açıklanmıştır. Bu salgıların beyni uyaran dopamin'i arttırdığı ve dopamin beyin uyarıcısı'nın ise genelde uyuşturucu kullananlarla aynı oranda arttığı gözlenmiştir. Dopamin'in fazla uyarılması her ne kadar keyif verse de yan etkileri kaçınılmazdır. Bunlar: kalp hızının artışı, kan basıncında yükseliş, iştah kaybı, uykusuzluk, heyecanı tetiklediği gözlemlenmiştir. Kalp hızının aşırı artışı kalp krizine neden olabilir. Fakat bu kalp hızının aşırı artışı gençlerde değilde genellikle yaşlılarda ölüme neden olmaktadır.

Aşk'ın yok olması var olmasından daha tehlikelidir. Bir aşkın bitişi intiharlara neden olabilir. Bunun nedeni aşkın bitmesi ile oluşan üzüntü sonucu norepinefrin salgısı artmasıdır. Norepinefrin vücuttaki sinirleri besler. Aynı zamanda kalp hızı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Eğer bu salgı fazla artarsa aşırı sinirlenme, öfke, sebepsiz yere ağlama krizleri, kalp çarpıntısı görülebilir. Enzo Emanuele aşk acılarının aşırı norepinefrin salgısı sonucu Sinir Büyüme Faktörü’nü (NGF) arttırdığını bunun ise beyindeki sinirlere zarar verebileceğini söyledi. Bu yüzden çoğu roman ve dizilerde aşk için ölen insanlar vurgulanıyor. Aşk için ölen veya intihar eden insanların sayısı az değildir.Ayrıca Stanford Üniversitesi araştırma ekibi yaptığı deneylerle aşkın "analjezik" ağrı kesici özelliği olduğunu göstermiştir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder